DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNDE ANADİLİN KULLANIMI İLE ANADİLİNE İLİŞKİN TALEP VE EĞİLİMLERİ ÖLÇMEYE DAİR SAHA ARAŞTIRMA RAPORU

0
566

 

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNDE ANADİLİN KULLANIMI İLE ANADİLİNE İLİŞKİN TALEP VE EĞİLİMLERİ ÖLÇMEYE DAİR SAHA ARAŞTIRMA RAPORU

 KASIM-2023

 

YÖNTEM VE AMAÇ

 

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 27 Ekim-3 Kasım 2023 tarihleri arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde,  Anadilin Kullanımı ile Anadiline İlişkin Talep ve Eğilimleri ölçmek amacıyla bir saha araştırması gerçekleştirmiştir.

Bölgede yer alan 15 kent merkezinde, %2 hata payı %95 güven aralığı gözetilerek gerçekleşen çalışmanın örneklemi için TÜİK’in 2022 yılı nüfus verileri kullanılmıştır. Yüz yüze 2443 kişi ile hanelerde yapılan çalışmada tesadüfi dağılım kullanılmıştır.

Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Van, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Muş, Bingöl, Bitlis, Kars, Dersim ve Iğdır kentlerini kapsayan anket çalışmasının soru formu 3 bölümden oluşmuştur.

Birinci bölüm; yaş, cinsiyet, eğitim durumu, hane aylık gelir, etnik kimlik gibi değişkenler üzerinden araştırma grubunun demografik verilerine odaklanırken; ikinci bölüm; araştırma grubunun anadillerini kullanma ve anadilinde eğitim tercihlerine odaklanmıştır. Üçüncü bölüm araştırma grubunun sahip olduğu anadillerine ilişkin önerilerini öğrenmeyi hedeflemiştir.

Sorulara verilen yanıtlar aynı zamanda katılımcıların yaş, cinsiyet, hane aylık gelir ve etnik kimlikleri ile de karşılaştırılarak, ilgili değişkenlerin talep ve eğilim farkları anlaşılmaya çalışılmıştır.

 

Cinsiyet kotasının gözetildiği çalışmaya katılan araştırma grubunun %49,9’u erkek, %50,1’i kadınlardan oluşmuştur.

18 yaş üstü tüm yaş gruplarından katılımcıya ulaşan çalışmanın %23,4’ü 18-24 Yaş, %24,2’si 25-32 Yaş, %19’u 33-40 Yaş grubundan oluşurken; %34,9’u Lise, %17,8’i Üniversite mezunu ve toplamda %14,3’ü ise hiçbir okuldan mezun değildir.

Araştırma grubunun İstihdam Durumu dağılımına baktığımızda; toplamda %44,7’si gelir getiren herhangi bir işe sahip değilken (%19,6’sı Ev İçi Ücretsiz İşçi, %14,5’i Öğrenci, %9’u İşsiz, İş Arıyor, %1,6’sı Çalışamaz halde), %21,8’i İşçi, %9,4’ü Küçük Esnaf/Zanaatkâr/Şoför vs. dir.

 Hane aylık geliri ise, görüşmecilerin %30,5’inin 6001-11400 TL arasında, %25,6’sının 11401-16000 TL arasında iken, hiçbir gelire sahip olmayanlar ile 6000TL’ye kadar aylık gelire sahip olanların toplam oranı %15,4’tür.  Bu verilere göre araştırma grubunun toplamda %45,9’u asgari ücret altında bir hane aylık gelire sahiptir.

Yine, %32,3’ü Herhangi Bir Sosyal Güvenceye sahip değil,  %16,7’si GSS Primini Devlet Ödüyor, %36,6’sı SSK’lı, %9,5’i BAĞ-KUR’lu. Bu veriler araştırma grubunun yarıya yakınının açlık sınırında yaşadığına işaret etmektedir.

Kendinizi Etnik Kimlik Olarak Nasıl Tanımlarsınız?” sorusu yöneltilen araştırma grubunun %85,2’si kendini Kürt, %9’u Türk, %4,3’ü Arap, %0,2’si Ermeni, %0,2’si ise Süryani olarak tanımlamıştır.  Buna karşı hane içinde çoğunlukla hangi dili kullandıklarına dair soruya şu yanıtlar verilmiştir ; %60,8’i Kürtçe, %26,2’si Türkçe, %9’u Hem Türkçe Hem Kürtçe Aynı Oranda Konuşuyoruz, %2,9’u Arapça, %0,9’u Azerice, %0,2’si Süryanice, %0,1’i Ermenice konuşuyoruz.

Yaş grupları ile hanede kullanılan dil yanıtlarına bakıldığında ise Kürtçeyi 54 yaş ve üstünün konuştuğunu ancak 18-32 yaş grubunun da az bir farkla 54 yaş grubunu takip ettiğini, Türkçeyi en çok 33-40 yaş grubunun en fazla konuştuğu,  hane aylık geliri yükseldikçe Kürtçe kullanımının da azaldığı,  Türkçe kullanımının arttığı görülmüştür.

Etnik kimliğini Kürt olarak tarifleyenlerin %70,9’u hanelerinde en çok Kürtçe konuştuklarını söylerken, %19,2’si Türkçeyi kullandıklarını, %9,8’ i ise hem Türkçe hem Kürtçeyi aynı ağırlıkta kullandığını bildirmiştir.

Burada dikkat çeken veri; Süryani olduklarını söyleyen görüşmecilerin %20’si, Türk olduğunu belirten katılımcıların %3,2’si ve Arap olduğunu bildiren katılımcıların ise %1,9’unun hane içinde ağırlıklı Kürtçe konuştuklarını bildirmeleridir.

Çalışma kapsamında sorulan “Çocuklarınızın Anadilinizde Eğitim Görmesini İster Misiniz?” sorusuna görüşmecilerin %86,7’si Evet, %9’u Anadilinde Eğitim Görüyor, %4,2’si Hayır yanıtlarını vermiştir. Hane aylık geliri düştükçe çocuklarının anadilinde eğitim görmesini isteyenlerin oranının da arttığı görülmüştür.

Araştırma grubunun %55,1’i Ailelerin Çocuklarıyla Türkçe Konuşmasını “Anadilinizin Varlığını Sürdürmesi Önünde En Büyük Tehlike” olarak tariflerken, %13,4’ü Anadilde Eğitimin Olmamasını, %8,8’i Kentte Göç ile Anadilin Unutulmasını, %7,2’si Yasal Statünün Olmamasını anadilin varlığı önünde ki en büyük tehlike olarak tariflemiştir.

Ayrıca Kürt olduğunu belirten katılımcıların %62,9’u Ailelerin Çocuklarıyla Türkçe Konuşmasını, %14,6’sı Anadilde Eğitimin Olmamasını, %9,5’i Kente Göç ile Anadilin Unutulmasını, %8’i ise Yasal Statünün Olmamasını tehlike olarak nitelemiştir.

Araştırma grubuna anadillerinin korunması ve geliştirilmesi için öncelikli olarak ne önerdikleri de sorulmuştur. 3 öncelik sıralayan görüşmecilere göre birinci sıradaki ilk 5 öncelik şu biçimdedir; %28,4’ü Eğitim/Öğretim Dili Olmalı, %26,9’u Yasal/Anayasal Güvencelere Kavuşmalı, %21,4’ü Resmi Dil Olarak Kabul Edilmeli,  %8,2’si Aileler Çocuklarına Anadillerini Öğretmeli, %4,3’ü Anadilin Gündelik Hayatın Her Alanında Kullanımı Güvenceye Kavuşturulmalı yanıtlarını vermişlerdir. Katılımcıların %10,2’si ise Hiçbir Şey Yapmaya Gerek Yok demiştir.

 

Çalışmanın ayrıntılı grafik ve tablolarının yer aldığı PDF dosyasını görüntülemek için tıklayınız…