Sosyo-Politik Saha Araştırmaları Merkezi olarak ilkini Haziran-Ağustos 2021 döneminden başlatıp 3 aylık periyotlarla yayınladığımız “Kürtler, Aleviler ve Mültecilere Yönelik Irkçı Saldırılara İlişkin Basın Taraması”nın 1 Ekim-31 Aralık 2024 dönemini kapsayan 3 aylık periyotta gerçekleştirilen basın taramasında toplamda en az 86 ırkçı/ötekileştirici/yok sayan haber basına yansımıştır.
Uzun zamandır Türkiye’de iktidar ve muhalefetin söylemleriyle ve bu dolayımda gelişen toplumsal reflekslerle; ötekileştirme, kutuplaştırma, yok sayma, kendinden görmeme gibi kavramlarla tanımlanan; kişilerin etnik, bölgesel ve inançsal farkları nedeniyle belirtilen davranış biçimlerine maruz bırakıldıklarını gösteren çok sayıda haberle karşılaşıyoruz.
Kürtlere yönelik ırkçı/ötekileştirici/yok sayma eylemleri, bu taramaya başladığımız Haziran-Ağustos 2021’de bu yana 73 saldırı ile en yüksek sayıya ulaşmış görülmekte. Bu süreçte Kayyum uygulamalarının yeniden devreye girmesi ve seçmenlerin hak gaspına karşı iradelerini savunma girişimi de ırkçı söylem ve eylemlerden payını almıştır. Bununla birlikte özellikle çatışma ve şiddet ortamının olağanlaşması ve temel insan haklarının savunusu pozisyonu da ne yazık ki ırkçı müdahalelerin muhatabı olmak durumunda kalmıştır.
Kayyum politikalarının normalleşmesi ile çatışma ve şiddet ortamının paralel bir şekilde ilerlemesi hak savunuculuğunu da beraberinde getirmektedir. Özellikle kayyum atanan belediyelerdeki ilk icraatların belediye binaları ve bağlı alanlardaki Kürtçe ve Kürt yazar ve aydınların isimlerinin değiştirilme çabası dil üzerindeki asimilasyonun olağanlaşarak ırkçı bir yaklaşıma dönüştüğünü gözler önüne sermektedir.
Mültecilere/Göçmenlere yönelik ırkçı/ötekileştirici/yok sayma eylemleri son çeyrekte kıyasen azalmış gibi görünse de basın kurumlarınca geçilen haberlerde doğrudan varlığının reddi olarak kayıtlara geçse de yine dijital medya dehlizlerinde binlerce hakaret görmek mümkün ne yazık ki.
Öte yandan Aralık ayının ilk haftası sonrası Suriye’de gerçekleşen rejim ve yönetim değişikliği özellikle Suriyeli göçmen ve mültecilerin dönüşü noktasında bir beklenti yarattığından, bu kesime yönelik yönelik ırkçı/ötekileştirici/yok sayma yaklaşımı görece azalmış diyebiliriz.
Basın taramalarına yansıyan haber/olaylarla hazırlanan rapor dijital medyanın dehlizlerinde ortaya çıkan ve belki her 3 aylık dönem için sayısı on binlerle ifade edilebilecek ırkçı söylemleri ne yazık ki barındırma imkanına sahip olamıyor. Buna rağmen ortaya çıkan sayılar ırkçı/ötekileştirici/yok sayan söylemler ürkütücü boyutlardadır.
Gerçekleşen 3 aylık taramaya göre Kürt kimliğine ve diline yönelik bahsedilen Saiklerle basında en az 73 saldırı/yok sayma haberi yer almıştır. (Tablo-1)
Taramalarda, Kürt kimliğine yönelik ırkçı/ötekileştirici/yok sayma eylemlerinin bu dönemde daha çok kayyumlar dolayımında Kürt dili ve kültürüne yönelik olarak ve Kürtçenin kültür sanat ve kamusal alanlarda kullanım talebine yönelik olarak öne çıkmakta.
Devamla, aynı dönem içerisinde Mültecilere yönelik bahsedilen Saiklerle basında en az 8 saldırı/yok sayma haberi yer almıştır. (Tablo-2)
Yine aynı dönem içerisinde Alevilere yönelik bahsedilen Saiklerle basında en az 5 saldırı/yok sayma haberi yer almıştır. (Tablo-3)
Tabloların yer aldığı raporun tam halini görmek için tıklayınız.