YÖNTEM VE AMAÇ
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 21-25 Aralık 2024 tarihleri arasında, Suriye gündemine ilişkin bir anket çalışması gerçekleştirmiştir.
61 yıllık BAAS rejimine son veren gelişmelerin ardından Heyet Tahrir El-Şam’ın (HTŞ) Suriye’de hükümet kurma yetkisi elde etmesi ardından yaşananların, Suriye’deki iktidar ve rejim değişikliği çabalarının Türkiye’ye ve özel de de Kürtlere etkisine odaklanan anket çalışması online ortamda ve telefon aracılığı ile 761 kişiye erişilerek gerçekleştirilmiştir.
Suriye’de ortaya çıkan yeni dinamik ve koşullardan en çok etkilenecek olan topluluklardan biri de Suriye de yaşayan Kürtler olduğu hasebiyle; Türkiye’de yaşayan Kürtlerin bu sürece nasıl baktıklarını, nasıl algıladıklarını, eğilim, beklenti ve önerilerini öğrenmeye odaklanan anket çalışması üç bölümden oluşmuştur.
İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Dersim Van kentlerinde yaşayan Kürt yurttaşlarla yapılan anket çalışmasının birinci bölümü; katılımcıların Sosyo-ekonomik profillerine yönelik soruları içermiştir. İkinci bölüm; Suriye’de yaşanan değişimleri katılımcıların nasıl algıladıkları, Üçüncü bölüm ise Suriye’de yaşanan değişimlerin Kürtleri ve Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine ve dahiliyet biçimlerine dönük eğilimleri, algıları ve beklentileri öğrenmeye dönük soruları kapsamıştır.
Katılımcıların verdiği yanıtlar SPSS’e aktarılarak nicel analize tabi tutulmuştur.
Suriye’de yaşanan rejim ve iktidar değişikliğine dair gelişmelerin araştırma grubu tarafından yakından takip edildiğini ve Suriye’nin yeniden inşa sürecine Türkiye’nin diplomatik sorumluluklarla, Kürtlerin ise kurucu bir ortak unsur olarak katılımına dair güçlü beklentilerin olduğunu gösteren çalışma verilerine göre ankete katılanların;
%51,4’ü Erkek, %48,6’sı Kadın görüşmecilerden oluşmuştur. Araştırma grubunun önemli bir kesiminin orta yaş grubunda kümelendiği görülen çalışma katılımcılarının %24,4’ünün 35-44 Yaş, %26,8’inin 45-54 Yaş aralığında olduğu görülmüştür.
Pek çok Online ve telefonla yapılan anketlerde rastlandığı gibi bu çalışmaya da katılanların eğitim düzeyinin ülke ortalamasının üzerinde olduğu, görüşmecilerin %54,9’unun Üniversite, %16,8’inin Lisansüstü mezunu olduğu tespit edilmiştir.
Anketin gündeme ilişkin ilk olarak sorulan “Esad’ın Gidişi Sonrası Suriye’de Yeni Yönetimin Kim/Hangi Grup Tarafından Devralındığını Biliyor Musunuz?” sorusun katılımcıların %94,9’u Evet yanıtını vermişlerdi.
Açık uçlu sorulardan olan “Esad Sonrasında Yönetimi Devralan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile Birlikte Suriye’yi Bekleyen Devlet/Yönetim Anlayışı Sizce Ne Olacak?” Sorusuna katılımcıların;
%64,1’i Şeriata Uygun Bir Devlet, %23,5’i Federal/Özerk Yapılanmalardan Oluşan Bir Devlet, yanıtını vermişlerdir.
Bununla birlikte Katılımcıların %84,6’sı HTŞ’nin Suriye’de gerilimi bitiremeyeceğini, HTŞ’nin İstikrarlı bir Suriye sağlayamayacağını düşünüyor.
Yine “Suriye’de Yeni Kurulan Hükümetin Yönetim Pratiklerinin Kürtlerin Lehine Olacağını Düşünüyor Musunuz?” Sorusuna katılımcıların sadece %6,6’sının Evet, %21’inin ise Kısmen dediği görülmüştür.
Türkiye’nin, Suriye ile mevcut ilişkilerini olumlu bulanların toplam oranı %10,9 da kalır iken olumsuz bulanların toplam oranı %78,8!
Aynı araştırma grubuna bu defa açık uçlu olarak “Sizce Türkiye Suriye ile Nasıl Bir İlişki Benimsemeli?” sorusu yöneltilmiş, buna görüşmecilerin;
%59,3’ü “Suriye’nin İç İşlerine Hiçbir Biçimde Karışmamalı”,
%20,4’ü “Herhangi Bir Komşu ile Kurulan Diplomatik İlişkinin Benzeri Bir İlişki Kurulmalı”, %13,4’ü “Suriye’de Yönetimi Kuran HTŞ’nin İdeolojik Beklentisine Uygun Bir Suriye İnşa Etme Sürecine Karşı Duracak Bir Yöntem Benimsemeli” demiştir.
“Suriye’deki Yeni Yönetimin Türkiye ile Mevcut İlişkilerini, Suriye’de Yaşayan Kürtlerin Mevcut Durumunu Da Göz Önünde Bulundurarak, Nasıl Değerlendirirsiniz?” Sorusuna ise katılımcıların toplamda %80,4’ü olumsuz bulduğunu bildirmiştir.
Bu soruya toplamda sadece %4,5’inin olumlu yanıt verdiği düşünüldüğünde, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin, Türkiye ile Yeni Suriye yönetimi arasında gelişen mevcut ilişkileri benimsemediğini söylemek mümkündür.
Suriye’nin toplumsal ve siyasal olarak yeniden inşasında, Suriye’de yaşayan Kürtlerin dahiliyet biçimlerine dair algı, eğilim ve önerileri öğrenmek amacı ile sorulan soruların ilkini “Suriye’nin Yeni Yönetimine Sizce Suriye Kürtleri Dahil Edilmeli Mi?” Sorusu oluşturmuştur. Bu soruya görüşmecilerin %92,4’ü Evet yanıtını vermiştir.
Ardından sorulan “PYD/SDG’nin Yeni Surye Yönetimi ile Uzlaşarak Kürtlerin Mevcut Kazanımlarını Koruyabileceğini Düşünüyor Musunuz? Sorusuna ise görüşmecilerin %42’si Evet derken, %33’ü Kısmen demiş, %14,8’i de Hayır yanıtını vermiştir.
Çalışmanın önemli bir diğer sorusu “Sizce Kürtler Yeni Suriye Düzeninde Nasıl Yer Almalı/Ne Yapmalı? Sorusu olmuş, açık uçlu çok sayıda yanıt içeren bu soruya verilen yanıtlardan öne çıkanlar şunlar olmuştur;
%23,6’sı Demokratik Özerk Yapılanmaları ile Yer Almalı,
%11,6’sı Federal Yapıda Olmalı,
%7,9’u Kürt Kimliğine Yönelik Kazanımlarını Korumalılar,
%6,7’si Yeni Hükümette Yer Almalı,
%6,5’i Suriye’nin Tümünde Demokratik Düzenin Kurulmasına Öncülük Etmeli,
Araştırma grubuna ayrıca Suriye’de Yaşanan İktidar ve Sistem Değişimini Nasıl Değerlendirdikleri de sorulmuş, bu soruya görüşmecilerin toplamda %23,5’i Olumlu Buluyorum, toplamda % 42,7’si Olumsuz Buluyorum, %33,8’i Kararsızım, yanıtlarını vermişlerdir
Suriye’de Kurulmaya Başlayan Yeni Düzenin Türkiye’yi olumlu etkileyeceğini düşünenlerin toplam oranı % 13,9’da kalırken, olumsuz bulanların toplam oranı %49,8 olmuştur. %36,3’ü ise Kararsızım, demiştir.
Katılımcılara açık uçlu olarak sorulan son soru, “Suriye’de İstikrarın Sağlanması İçin Sizce Ne Yapılmalı? Sorusu olmuştur. Bu soruya görüşmecilerin;
%16,2’si Tüm Toplumsal Yapıların Kendi Kaderlerini Tayin Edebileceği Bir Yönetim Sistemi,
%9,9’u Türkiye Dahil Diğer Tüm Dış Devletlerin Suriye’den Çıkmasıyla,
%8,8’i Kürtlerin Mevcut Statüsünün Korunması ve Güçlendirilmesiyle,
%8,3’ü Demokratik-Laik-Çoğunluğu Önemseyen Bir Suriye,
%7,9’u Farklılıkları Gözeten Adil Bir Sistem,
%6,3’ü Federal Bir Sistem İnşa Etmeli,
%6,2’si Yönetimin HTŞ Gibi Yapılar Yerine Halkları ve İnançları Önceleyen Bir Yapıya Devretmesi, %5,9’u Demokratik Özerk Bölgelerin İnşasıyla yanıtlarını vermişlerdir.