DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNDE KADININ SOSYO-EKONOMİK DURUMUNA DAİR SAHA ARAŞTIRMASI
06/03/2020
GİRİŞ
Sosyo politik Saha Araştırmaları Merkezi; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine bağlı 16 kentte (Diyarbakır, Van, Mardin, Batman, Siirt, Bitlis, Şırnak, Iğdır, Şanlıurfa, Ağrı, Bingöl, Muş, Hakkâri ve Kars, Ardahan ve Dersim); Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirdiği anket çalışmalarında kadınların sosyo kültürel ve ekonomik durumlarına dair önemli verilere ulaşmıştır. 6907 kadınla yüz yüze gerçekleşen saha çalışmasına katılan araştırma grubunun; %34,1’i 25-34 yaş, %24,1’i 35-44 yaş, %23,1’i 18-24 yaş grubundan oluşmuştur. 18-34 yaş arası genç grup oranı toplamda % 57,2 ile araştırma grubunun yarısından fazlasına tekabül etmiştir.
Araştırma grubunun;
%61,7’si Şehir merkezinde doğduğunu, %38,3’ü Köyde doğduğunu;
%69,8’i Evli, %25,9’u Bekâr olduğunu;
%30,2’si çocuklarının olmadığını, %34,2’si 1-3 arası çocuğunun olduğunu, %31,6’sı 4-7 arası çocuğa sahip olduğunu;
%58,9’u bulunduğu kentte doğduğundan beri yaşadığını;
Toplamda %32,7’si lise ve üzeri eğitime sahip iken; %7,9 Diplomasız okuryazar olduğunu, %24,4’ü Okuryazar olmadığını, %21,3’ü İlkokul mezunu olduğunu;
Toplamda % 87’1 gibi büyük bir kesimi ücret getiren herhangi bir işte çalışmadığını (%65,6’sı Ev içi ücretsiz işçi, %9,9’u İşsiz/İş arıyor, %9,8’i Öğrenci, %1,8’i çalışamaz halde);
Hanelerinde %65,9’u 4-7 kişi arasında, %16,5’i 8-11 kişi arasında nüfusla beraber yaşadığını;
%28,6’sı 0-1000 TL arasında hane gelirine sahip olduğunu, %34,6’sı 1001-2000 TL, %24,4’ü 2001-3000 TL arası gelire sahip olduğunu; TÜİK verilerine göre Açlık/yoksulluk limiti içinde sayılan 0-2000 TL arası hane gelirine sahip olan toplamda %63,2’Lik bir kesim olduğunu;
%38’i SSK’li iken ( Bir kısmı çalışan eş/aile fertleri nedeniyle SSK’lı), Yeşil kart vb’ne sahip %31,8’i GSS Primini devletin ödediğini,%19,5’i herhangi bir sosyal güvencesinin olmadığını; belirtmişlerdir.
Bu veriler bize;
Bölge kentlerinde yaşayan kadınların önemli bir yoksulluk sınırı içinde, zayıf sosyal güvencelerle veya güvencesizliklerle yaşamaya çalıştığını; Bölge kentlerinde kadın göçünün yoğun olmadığını; Kent kökenli kadınların varlığının artmasına karşın, kadınların yaşadıkları yerle bağının uzun süreli yerleşikliğe dair olduğunu; Hala nispeten kalabalık ailelerde yaşayan kadınlar arasında okullaşmamış toplamda en az %34,3’lük bir kesimin olduğunu söylemektedir.
Yaş ile eğitimin evlilik ve istihdam edilme arasındaki ilişkisini dair verilere de ulaşmaya çalışan araştırmaya göre; araştırma grubunda Okuryazar olmayan kadınların %88,4’ü “Ev içi ücretsiz işçi”, %5’i “Çalışamaz halde”, %4,4’ünün “İşsiz” ; Diplomasız okuryazar kadınların %88,3’ü “Ev içi ücretsiz işçi”, %4,9’u “İşsiz” , %2,6’sı “Çalışamaz halde” dir.;
Okullaşmamış ve Liseye kadar okuyabilmiş olan kadınların oldukça büyük kesiminin “Ev içi Ücretsiz işçi” olarak toplumsal yaşama konumlandığını gösteren çalışma ile; Üniversite mezunu kadınların ise %27,1’nin “İşsiz”, %24,9’unun “Devlet memuru”, %17,9’unun “Öğrenci”;
Lisansüstü kadınların %36,4’ünün “Devlet memuru”, %21,2’sinin “Ev içi ücretsiz işçi” ve %15,2’sinin “Öğrenci olduğu görülmüştür.
Araştırma kapsamında kadınlara “Türkiye’nin en büyük sorunu sizce nedir?” sorusu da yöneltilmiş buna göre araştırma grubunun ilk dört sırasını oluşturan yanıtlar ; %31,8’i Ekonomi/İşsizlik, %20,4’ü Kürt sorunu, %15,9’u şiddet ve çatışma ortamı; %9,8’i Demokrasinin Olmayışı, biçimindedir. Yapılan karşılaştırmalı tablolarda eğitim düzeyi ile yaş gruplarına göre Sorun sıralamasında genellikle bir değişim olmadığı görülmüştür.